Keşif Zamanı: Dünyanın En Tuhaf 10 Yeri

Daha önce bu kadar tuhaflığın yaşandığı bir dünya hayal etmiş miydiniz? Uçak mezarlıkları, antik manastır ve kiliseler ve ilginç yeryüzü oluşumları…

Geniş dünyanın geniş alanları üzerine yayılmış birçok ilginç yeryüzü oluşumu vardır. Bunlardan kimileri insan eliyle yapılmış yerlerdir kimileri ise doğanın gücüne esir olduğu için oluşan yerlerdir. Tabi her birinin yanına kadar sokulmak kolay olmasa da en azından görmeniz imkansız yerler değildir. Ben de dünyanın en tuhaf 10 yeri hakkında edindiğim bilgileri sizlerle paylaşmak istedim. Dünyanın en yüksek şelalesi, Arizona Çölü‘ndeki uçak mezarlığı ve daha birçok tuhaf yer. Hazırsanız hemen anlatmaya geçelim.

Uçak mezarlığı, Arizona – ABD

İnsanlar ölünce mezara gömülür. Peki, ya uçaklar ölünce nereye gömülürler? İlginç bir soru değil mi? Elektronik aksam ve metal yığınından meydana gelen uçaklar da görevlerini tamamladıktan sonra gömülürler. İşte uçakların gömüldüğü mezarlık ABD’nin Arizona çölüne gömülürler. Issız bu çölde uçakların ne işi var peki? Tabi ki buranın iklimi, Arizona Çölü’nün uçak mezarlığı olmasını tetikleyen en önemli nedendir. Arizona Çölü’nde ABD Hava Kuvvetleri’nde görevini tamamlayan tam tamına 5000 adet B-52 bombardıman uçağı gömülü. Çölün en büyük özelliği nemin olmamasıdır bu da metal yığınlarının uzun süre bozulmadan kalmasını sağlıyor. Tabi ne olursa olsun, bu uçakların görevden çekildiğini söylemek gerekiyor.

Okunmalı : Kolay Kolay Bulamayacağınız 10 İlginç Meyve

Shiprock, New Mexico

Navajo yerlileri için kutsal ama turistler için bir hayli tuhaf bir yer burası. New Mexico çölünde öyle bir ilginç kayalar var ki görüldüğünde şaşırmamak elde değil. Kayalar, yerden 500 metre yüksekliğe kadar ulaşıyor. Navajo Ulusu tarafından yönetilen Shiprock, tırmanış meraklıları için mükemmel bir yer ve tabi uzaktan görünüşünün de bir o kadar ilginç olduğundan söz etmemiz gerekiyor. Koca bir gemiyi andıran Shiprock, birçok filmden de tanıdık bir yerdir.

Kaplan Yuvası Tapınağı – Bhutan

Dünyanın diğer ülkelerinde yaşayan insanların inanışları da maneviyatları da farklıdır. Kendi ülkemizdeki camilere ve kiliselere alışığızdır. Ancak bir de Asya’nın Budistleri, inançsal olarak bizden çok farklıdırlar. Tabi bu farklılıkları sadece ibadet şekillerine yansımakla kalmıyor, ibadethanelerinde de bize göre tuhaf olan durumlar var. Bhutan’da yer alan Kaplan Yuvası Tapınağı (Taktsang tapınak kompleksi), 400 yıllık bir geçmişe sahip ve yerden 3000 metre yükseklikte yer alıyor.

Okunmalı : Otel yerine Hostelde konaklamak için 7 neden

Doğal mağaralardan oluşan bu tuhaf yer, Bhutanlılar için kutsal bir mekan. Burayı kutsal kılan detay ise Bhutan’a Budizm’i tanıtan Padmasambhava’nın 8. yüzyılda bu mekanda; 3 yıl, 3 ay, 3 hafta, 3 gün ve 3 saat meditasyon yaptığına inanılmasıdır.

Cehennem Kapısı – Türkmenistan

Dünyada cehennemi yaşamak… Tuhaf bir şey değil mi? Bir yer düşünün ki 40 yıldır alev alev yanıyor. Türkmenistan’da bulunan “Cehennem Kapısı” böyle bir yerdir. Burası ne volkanik bir yerdir ne de odun-kömür kullanılarak yakılan bir yerdir. 70’li yıllarda

insan eli ile oluşturulan bu yerin oluşumu da bir hayli tuhaftır. Sovyet mühendisler bölgede doğalgaz araması yapmaya başlamışlar ve bölgeyi keşfetmişler. Çukurdan sızan fazla gaz tutuşturulmuş, ancak kısa sürede söneceği düşünülmüş. Ne var ki 40 yılı aşkın bir süredir yanmaya devam ediyor. Yanına yaklaşmak hiç de kolay değil. Ateşin yakıcı gücünü burada hissetmek, cehennemi andırıyor. Bu nedenle de buraya “Cehennem Kapısı” adı verilmiş.

Şampanya Havuzu, Waiotapu – Yeni Zelanda

Fiji ve Polinezya kökenli Maoriler, özgürlüklerine düşkün milletler olarak bilinirler. Tarihte özgürlükleri için sürekli savaştıklarından söz edilir. Yeni Zelanda’da yer alan şampanya havuzu (waiotapu), bu özgürlük savaşçılarının ağrıyan kaslarını dinlendirmek için geldikleri yer idi. Jeoloji tarihine göre 900 sene önce Maori Savaşçıları buraya gelirlermiş.

Günümüze gelindiğinde ise dünyanın en tuhaf 10 yeri arasında kabul edilen bir nokta özelliği ile ön plana çıkıyor. Yeraltından kaynayarak gelen suyun içindeki farklı mineraller buraya farklı bir renk katıyor. Tabi buranın tek özelliği renkli olması değil. Ayrıca suyun içerisindeki karbondioksit oranı çok yüksek olduğundan suyun sürekli şampanya gibi köpürmesine neden oluyor. Bu yüzden buraya “şampanya havuzu” deniyor.

Büyük Mavi Çukur – Belize

Dalış meraklılarına sorsanız, dünyanın tüm dalış noktalarında vakit geçirmek isterler. Ancak sanırım her dalışçı için en önemli yer, Belize’nin 70 km. açığında yer alan “Büyük Mavi Çukur”dur. Burası, dünyanın diğer mavi çukurlarından çok daha büyüktür ve burayı özel kılan neden efsane dalgıç Jacques Costeau’nun Mavi Çukur’unu dünyanın en önemli 10 dalış yerlerinden biri olan ilan etmesidir.

Günümüze gelindiğinde ise dünyanın en tuhaf 10 yeri arasında kabul edilen bir nokta özelliği ile ön plana çıkıyor. Yeraltından kaynayarak gelen suyun içindeki farklı mineraller buraya farklı bir renk katıyor. Tabi buranın tek özelliği renkli olması değil. Ayrıca suyun içerisindeki karbondioksit oranı çok yüksek olduğundan suyun sürekli şampanya gibi köpürmesine neden oluyor. Bu yüzden buraya “şampanya havuzu” deniyor.

Büyük Mavi Çukur’dan daha derini yok değil aslında. Bahamalar’daki “Dean’s Blue Hole”, 200 metre derinliğinde. Burası ise 124 metre. Ancak bugüne kadar kimse 200 metre derinliğine inebilmiş değil, bu yüzden büyük mavi çukuru en derin dalış yeri olarak kabul etmek gerekiyor ve önemli bir diğer ayrıntı, burası UNESCO (Dünya Mirasları Listesi)’da yer alıyor.

Yedi Devler Kayalıkları, Sibirya – Rusya

İlginç yeryüzü oluşumlarından biri de Sibirya’da Kuzey Urallar’da yer alıyor. Burası, “yedi develer kayalıkları” olarak dünyaya nam salmış bir yer aslında. Ancak çok fazla bilinmediğini de ifade etmek gerekiyor.

Mite göre, bu kayalıklar aslında gerçek dev askerlermiş ve bu askerle kaçarken donmuşlar. Boyları 30-40 metreyi bulan yedi devler kayalıklarına ulaşmanın bir hayli zor bir tırmanış ile mümkün olduğunu söylemek gerekiyor. Bugüne kadar bu zirveye ulaşabilen tek kişinin tecrübeli tırmanışçı Stefan Glowacz olduğunu hatırlatalım. Glowacz, “Red Bull 7 Giants” projesiyle zirvenin en üstünü görmüştür.

Angel Şelalesi, Venezuela

Şelaleler, her insanın ruhuna dinginlik veren doğa güzelliklerinin en güzel parçalarıdır. Küçük-büyük şelaleler, ülkemizin çeşitli bölgelerinde görülebiliyor. Ancak 1000 metre yükseklikten sürekli olarak akan bir şelaleden söz etmek, ülkemiz için mümkün değil. Bu yüzden Venezuela’ya gitmek en doğrusu.

Auyantepui Dağı’ndaki Canaima Ulusal Parkı’nda yer alan Angel Şelalesi, filmlere de konu olmuş bir mekândır. Pixar yapımı “UP” isimli filme konu olan şelale (Cennet Şelalesi), adını da ilginç bir şekilde alıyor. Şelalenin ismi, üzerinden ilk defa uçarak geçen ve daha sonra aynı noktaya inerek 30 yıl kadar yaşayan Amerikalı havacı Jimmie Angel’den geliyor.

Buzludzha anıtı – Bulgaristan

Bulgaristan’da harabe olmaya yüz tutmuş Buzludzha Anıtı, dünyanın en tuhaf yerlerinden biridir. İlk bakışta terkedilmiş bir uzay gemisini andırıyor. Ancak burası bir anıttır. 1981 yılında Sovyetler Birliği tarafından inşa edilen bu anıt, zamanla sahipsiz kalınca harabeye dönmüş.

Çatısı bakırdan yapılan anıtın duvarlarından Sovyet ve Bulgarları anlatan resimler yer alıyor. Tabi sahipsiz kalınca haliyle hırsızların hücumuna uğramış bu yer. Haliyle zaman içerisinde harabeye dönmüş. Ama yine de hâlâ dünyanın en tuhaf 10 yerinden biri olarak kabul ediliyor.

Ayrık Elma Kayası – Yeni Zelanda

Turistlerin önemli uğrak yerlerinden biri olarak Yeni Zelanda’da Tasman Körfezi’nde görülen Ayrık Elma Kayası, şekil itibari ile ikiye bölünmüş bir elmayı andırdığı için bu ismi alıyor.

Oluşumun doğa şartlarından ı yoksa farklı bir nedenden mi meydana geldiği hakkında kimse bilgi sahibi değil. Ancak Yeni Zelanda’ya gelen turistler için tercih edilen bir yerdir.